Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, yeniden değerleme oranı ve vergi dilimleri hakkında açıklamalarda bulunarak “Devlet Toplu Sözleşmede kaşıkla verdiği yüzde 4+4’lük artışı, yüzde 22,58’lik yeniden değerleme oranı kepçesiyle geri almamalı. Son 3 yıl içinde enflasyonla birlikte memurun maaşı hızla erimeye devam ederken ‘Memurumuzu enflasyona ezdirmedik’ söylemi gerçekliğini yitirdi” dedi.
Maliye, büyük şirketlerden tahsil edemediği, indirime ve yapılandırmaya götürdüğü milyarlarca liralık vergi alacağından doğan açığı ücretlilerin maaşından kapatamaya çalıştıkça vergi adaletsizliğine olan tepkiler büyümeye devam edecek.
Vergisi maaşlarından hatta 2,26 TL’lik fazla çalışma ücretinden bile doğrudan kesilen, vergi affına veya indirimine tabi tutulmayan ve devletin vergi gelirleri içinde de önemli kalemi oluşturan kamu görevlilerinin üzerindeki vergi yükü her geçen yıl daha da ağırlaşmaktadır.
KAMU GÖREVLİLERİ YÜKSEK VERGİ YÜKÜ ALTINDA EZİLİYOR
Vergi dilimlerinde yapılan değişiklik ve yüzde 22,58 olarak açıklanan yeniden değerlendirme oranı hakkında açıklamalardan bulunan Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul açıklamasında “Geçtiğimiz günlerde yüzde 22,58 olarak açıklanan yeniden değerleme oranı ve 10 aylık enflasyonun 10,59 olarak açıklanmasıyla birlikte bir kez daha görülmüştür ki kamu görevlilerinin Toplu Sözleşmede 2019 için elde ettiği 4+5’lik zam miktarı şimdiden eridi. Her ne kadar maliye kesiminden “enflasyon düşüyor” denilse de memurun aldığı maaş, her gün gerek enflasyon gerekse de vergilerden kaynaklı olarak alım gücünü yitirmeye devam ediyor.
Toplu Sözleşme masasında yarım puanın bile günlerce tartışıldığı, yüzlerce gerekçe öne sürülüp verilmediği bir zeminde, 2016 yılında yüzde 3,83 olan yeniden değerleme oranı 2019’da yüzde 22,58’e kolaylıkla çıkarılmıştır. Yeniden değerleme oranıyla birlikte artan vergi yükü memurun belini bükmektedir.
Elektrik, doğalgaz, çay, şeker, ulaşım gibi kalemlere yapılan zamlar yetmezmiş gibi, vatandaştan alınan vergilere yapılan yüksek miktarlardaki zamlar milletin sırtındaki yükü daha da ağırlaştırmakta. Bizim milletimiz ‘Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır’ ahlakını benimsemiş bir toplum olmasına rağmen gelir vergisi, emlak vergisi, KDV, ÖTV, MTV gibi birçok vergi memurun alım gücünü iyice zayıflatmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
GERÇEK ‘VERGİ ŞAMPİYONU’ BORDROLU ÇALIŞANLARDIR
Bordrolu çalışanların maaşından kesilen gelir vergisinin, devletin en önemli gelir kaynaklarından biri olduğunu ifade eden Tonbul, “2018 yılında çalışanlardan ve işverenlerden alınan vergiler kıyaslandığında gerçek ‘vergi şampiyonu’nun bordrolu çalışanlar olduğunu görüyoruz” dedi.
2018 Yılı Kesinleşmiş Vergi Gelirleri |
|
Bordrolu Ücretlilerden Kesilen Gelir Vergisi |
83,3 Milyar TL |
İşverenlerin Ödediği Gelir/Kurumlar Vergisi |
78,6 Milyar TL |
KDV ve ÖTV |
312,3 Milyar TL |
Toplam Tahsil Edilen Vergi Geliri |
621,3 Milyar TL |
"MEMURUMUZU ENFLASYONA EZDİRMEDİK” SÖYLEMİ GERÇEKLİĞİNİ YİTİRDİ
Toplu Sözleşmede memura yapılan zamla, Devletin kendi alacaklarına yaptığı zammın kıyaslanması gerektiğine dikkat çeken Tonbul, “Devlet, Toplu Sözleşmede kaşıkla verdiği yüzde 4+4’e karşılık, yüzde 22,58’lik yeniden değerleme oranını kepçe gibi kullanarak verdiğini fazla fazla geri alıyor. Son 3 yıl içinde enflasyonla birlikte memurun maaşı hızla erimeye devam ederken “Memurumuzu enflasyona ezdirmedik” söylemi geçerliliğini çoktan yitirdi.
2019’da yüzde 15 ve yüzde 20'lik vergi dilimlerinde, yüzde 27 ve yüzde 35'lik vergi dilimleriyle aynı oranda artış yapılmamış olması, ilk dilimlerden ekonomik olarak daha çok etkilenen düşük ücretli kamu görevlilerini, özellikle de brüt maaş üzerinden gelir vergisine tabi tutulan sözleşmeli personeli mağdur etmenin de ötesinde fakirleştiriyor.
Geçen yıl olduğu gibi gelir vergisi dilimlerinde artış oranlarının yeniden değerleme oranından daha düşük tutulması gibi bir durumun bu yıl da tekrar etmesi durumunda toplumda vergi adaletsizliğine olan inancı artıracağı gibi ekonomik ve sosyal dengeyi de zora sokmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu.
MEMUR, ŞEHİR DIŞI GÖREVİN MASRAFLARINI CEBİNDEN ÖDÜYOR
2019 yılı için belirlenmiş olan kamu görevlilerine yeme, içme, yol ve konaklama gibi masraflarını karşılaması için ödenen harcırah tutarları kadro derecesi 1-4 arasında olanlar için yüzde 8,78’lik bir zam oranıyla artırılarak 43,35TL olarak 2020’de ödenecek.
HARCIRAH |
2019 |
2020 |
Artış Oranı |
Yeniden Değerleme Oranına Göre Artması Durumunda |
Ek Göstergesi 8000 ve Daha Yukarı Olanlar (1) |
51,60 TL |
56,10 TL |
%8,73 |
62,76 TL |
Ek Göstergesi 5800 (dâhil) – 8000 (Hariç) Olanlar |
48,15 TL |
52,35 TL |
%8,73 |
59,02 TL |
Ek Göstergesi 3000 (dâhil) – 5800 (hariç) Olanlar |
45,20 TL |
49,15 TL |
%8,74 |
55,40 TL |
Kadro Derecesi 1- 4 Olanlar |
39,85 TL |
43,35 TL |
%8,78 |
48,84 TL |
Kadro Derecesi 5 – 15 olanlar |
38,75 TL |
42,15 TL |
%8,78 |
47,49 TL |
Tonbul, ödenecek olan bu tutarlar kamu görevlilerinin yeme, içme, yol ve konaklama gibi harcamalarının yanında enflasyon kaynaklı ciddi fiyat artışları da dikkate alındığında kamu görevlilerinin çoğu giderlerini cebinden karşıladığını ve görevini yerine getirirken görevini hakkıyla yerine getirmeyi düşündüğü kadar aldıkları harcırahla zorunlu harcamalarını nasıl karşılayacağını, ne kadarını cebinden ödemek zorunda kalacağını kara kara düşündüğünü ifade etti.
Yeniden değerleme oranı dikkate alınsa dahi harcırah tutarlarının yetersiz kaldığını ifade eden Tonbul “Görev icabı şehir dışına çıkan bir memur günlük 40 lirayla kaç öğün yemek yiyebilecek, ulaşımını ve konaklama ihtiyacını bu miktarla nasıl karşılayabilecek? Memur, masrafları nasıl karşılayacağına değil işine odaklanmalı. Fakat verilen miktarları ve piyasa fiyatlarını karşılaştırdığımızda görüyoruz ki memurlar aradaki farkı bizzat cebinden ödemeye mahkûm oluyor.” dedi.
|
2019 |
2020 |
Artış Oranı |
Yeniden Değerleme Oranına Göre Artması Durumunda |
5. Dönem Toplu Sözleşme Talebimiz |
Fazla Çalışma Ücreti |
2,13 TL |
2,26 TL |
%6,10 |
2,61 TL |
40 Gösterge Rakamı (5,53 TL) |
“Kamu görevlileri için fazla çalışma ücreti 2020 yılı için yüzde 6,10’luk artışla saat başına 2,26 TL olarak belirlendi. Bu miktar yıllardır sembolik bir ödemenin ötesine bir türlü geçirilemedi. Bir örnekle izah etmek gerekirse “3 saat fazla mesai yapan bir kamu görevlisi saat başı alacağı 2,26 TL’lik ücretle elde ettiği 6,78 TL’yi geç saatte işten çıktığı için kaçırdığı servis yerine otobüse, dolmuşa mı harcasın yoksa evinde yiyemediği, dışarda yemek zorunda kaldığı akşam yemeğine mi harcasın?” diyen Tonbul, “Kamu görevlileri artık bunları düşünmek zorunda bırakılmamalı. Memur, geçim sıkıntısıyla cebelleşirken verimlilikten ve performanstan bahsetmek biraz afaki kalıyor. Bugün asgari ücretli bir çalışanın bile aldığı 1 saatlik ücret 8,97 TL iken daha fazla çalışıp daha fazla gelir elde etmek isteyen bir kamu görevlisinin alacağı ücret saatlik 2,13 TL’yi geçmiyor. Cebinden yapacağı masraf da cabası. Adaletli bir yaklaşımı ve ülke ekonomisinin gerçeklerini dikkate aldığımızda emeğin değerini düşüren bu rakamları hakkaniyetli bulmamız mümkün değil. Evet, enflasyon sürekli düşüyor ama düşen enflasyon sadece kağıt üzerinde kalıyor. Vatandaş ne yazık ki çarşıda pazarda düşüşü halen hissedemedi. Yapılan zamlar geri alınmadı, halen yenileri gelmeye devam ediyor. Vergilerde yapılan artış ise memura yapılan zammın 5-6 kat üstünde.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Copyright © 2019 | Enerji Bir-Sen