28 Şubat Emperyalist Bir Yıldırma Operasyonudur

28 Şubat 2022 Pazartesi 00:00:00

Erbakan, büyük bir dava adamıydı. Onun davası, hak davasıydı. Mazlumları, zayıfları, ötekileştirilenleri bu dava etrafında topladı. Endülüs İslam Medeniyeti, Selçuklular ve Osmanlı tecrübesinden hareketle “Yeniden Büyük Türkiye” dedi. Yeni bir dünya kurma çabasını son nefesine kadar sürdürdü. Onun tasavvur ettiği dünyanın adı “Millî Görüş”tü. Yeni ve adil bir dünyanın temellerini kurmaya Türkiye’den başladı. Ağır sanayi hamlesiyle Türkiye’yi ayağa kaldırmayı hedefledi. Hükümet ortağı olduğu dönemlerde başta motor fabrikası olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanına kurduğu fabrikalar, ağır sanayi hamlesinin örnekleri olarak kayıtlara geçti. Bu inşa faaliyetleriyle Türkiye’yi ayağa kaldırmayı ve Müslüman milletleri Türkiye şemsiyesi altında buluşturmayı, birlikte yeni ve adil bir dünyayı inşa etme yolunda somut adımlar attı. Bununla da yetinmedi. Batı medeniyetinin koltuk değneği ABD’nin gücünü masaya sürenlere ezber bozan bir haykırışla cevap verdi: “Bana ne Amerika’dan!” Ezber bozan haykırışların sahibiydi, cesurdu ve kendini Büyük Türkiye idealine adamıştı. Bu haykırışın, cesaretin ve adanmışlığın ete kemiğe bürünmesi, Erbakan’ın Kıbrıs çıkarmasında oynadığı başat rolde saklıdır. Kıbrıs çıkarmasıyla Erbakan, Büyük Türkiye idealine biraz daha yaklaşılmıştır.

Erbakan’ın iddiasının büyüklüğü ve millet nezdinde karşılık bulması zamanla düşmanlarının çoğalmasına ve ona karşı harekete geçmelerine yol açtı. Öyle ki, her tür siyasi kumpasa maruz kaldı, cuntanın hedefi oldu, partileri kapatıldı. Ancak o, Refah Partisi’nin kapatılması kararını “Tarihin akışı içerisinde basit bir nokta” olarak tanımladı. Çünkü dava, sadece bir siyasi parti davası değildi. Dava, adil bir dünya düzeni kurma davasıydı. Dava, Milli Görüş’ün rehberliğinde Büyük Türkiye’yi inşa etme davasıydı.

Erbakan, milim sapma göstermeden yürüdüğü yolda birçok engelle karşı karşıya kalmıştır. Önüne konulan son engel, 28 Şubat Post-Modern Darbesi’dir. Darbe, aslında, Türkiye’nin yabancısı olduğu bir durum değildi. 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta ve son olarak 15 Temmuz’da Türkiye darbenin farklı veçheleriyle karşılaşmıştır. Bu tarihler, günlük hayatın ahengini bozan, milli iradeyi sakatlayan ve siyaseti iptal eden gayrimeşru müdahalelerin adıdır. Bu müdahaleler sosyal, ekonomik ve kültürel boyutta derin kırılmalara yol açtığı gibi insan psikolojisinde de derin tahribatlara sebep olmuştur. Bu durumun acı veren örnekleri, Erbakan’ın liderliğindeki Refah-Yol hükümetini hedef alan 28 Şubat Post-Modern Darbesi sürecinde yaşanmıştır.

Post-Modern Darbe’nin üzerinden 25 yıl geçti. 28 Şubat 1997’de MGK Kararları ile başlayan karanlık sürece birçok aktör destek vermiştir. Medya kuruluşları kurgusal haberlerle darbeye zemin hazırlamakla kalmamış, milleti manipülasyonlarla darbenin meşru olduğuna ikna etmeye çalışmıştır. STK adı altında faaliyet gösteren ve daha sonra “Beşli Çete” adıyla anılacak bazı sendika, oda, dernek ve vakıflar darbe çığırtkanlığında rol almaktan geri durmamıştır. Darbe sürecinde brifinglerle hizaya getirilen yargının verdiği siyasi kararlarla masum insanlar hapsedilmiş, sivil toplum kuruluşları kapatılmış ve dindar insanlar, kamu kurumlarından atılmıştır. Başörtülü öğrencilerin okullara alınmaması yıllarca sürecek bir travmaya yol açmıştır. Kur’an kursları yasaklanmış, imam hatip okulları kapatılmak istenmiş, milyonlarca insan fişlenmiş, gözaltına alınmış ve hapsedilmiştir. İnsan hakkı ve hukuk ayaklar altına alınmıştır.
Adalet, yeterli düzeyde olmasa da sonunda tecelli etmeye başlamıştır. Darbe sürecinde rol alan askerler tarihin ve toplumun önünde yargılanmış ve mahkûm edilmiştir. Ancak bu yeterli değildir. Çünkü darbe ikliminin oluşmasında, darbenin gayri hukuki ve gayri insani uygulamalarının normalleştirilmesinde rol alan siyasetçiler, hukuk adamları, gazeteciler ve yazarlar henüz yargılanmamış ve hesap vermemiştir. Büyük bir kısmı hala 28 Şubat’ı destekleyen açıklamalar yapmaya ve yazılar yazmaya devam ediyor. Kamu vicdanında çoktan mahkûm olan bu isimler hukuk önünde de hesap vermelidir. Böylece Türkiye, bir daha silahların ve yeni darbelerin gölgesinde yaşamak zorunda kalmasın.

Bu vesileyle 28 Şubat Post-modern Darbesi’ni 25. yılında bir kez daha kınıyor, büyük devlet adamı Necmettin Erbakan’ı vefatının 11. yılında rahmetle anıyoruz.

Benzer İçerikler

2024 ve 2025 Yıllarını Kapsayan Toplu Sözleşmenin; Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme başlıklı Onuncu Bölümün 25. maddesi
03.09.2023 tarihli 32298 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hizmet Kollarına yöneli...
Enerji Bir-Sen'den Mühendislik Meslek Kanunu'na Tam Destek
Mühendisler Derneği tarafından düzenlenen “Türk Dünyası Uluslararası Mühendislik Zirvesi” Bilgi Tekn...
Kamu Personel Sisteminin Güncel Hukuki Sorunları Sempozyumu Gerçekleştirildi
Memur-Sen’in Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi iş birliğiy...
Şiddet ve Çatışma Ortamında Kadın ve Aile Paneli/Çalıştayı Gerçekleştirildi
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu, toplumda artan şiddet olaylarına, şiddetin küresel boyutta bir sorun o...
2024 Yılının Son KPDK’sı Gerçekleştirildi
Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısı, “Kamu kurum ve kuruluşlarında görevde yükselme unva...
Kadına Yönelik Şiddet Küresel Bir Sorundur, Çözümü İse Kök Nedenlerle Mücadele ve Toplumsal Uzlaşıdan Geçer
Memur-Sen Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyl...
Bütçe Adil ve Makul Olmalı, Kamu Görevlilerinin Emeğini Gözetmeli
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlilerinin talep ve beklentilerine ilişkin açıklamalard...
Ücretler Değil Fiyatlar Baskılanmalı, Enflasyon Sorunu Son Bulmalı
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Ekim ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından bir açık...
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
Vatan topraklarını korumak için emperyalist ve sömürgeci güçlere karşı verilen destansı mücadele son...
Biriz Birlikteyiz
Milli gücümüzün yansıması olan Savunma Sanayii, ülkemize güven veren bağımsızlığımızın simgelerinden...
Memurlar Devletin Güvencesidir
Enerji Bir-Sen ailesi olarak bu zamana kadar kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini korumak ve gel...
Tonbul, BSPSH Genel Kurulu’na Katıldı
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul beraberindeki h...
Genç Memur-Sen’den Afete Hazır Türkiye Zirvesi
Memur-Sen bünyesinde faaliyet gösteren Genç Memur-Sen’in koordinatörlüğünde, Türkiye’deki afet yönet...
Kararlı Mücadelemiz Sonuç Verdi, Servis Hizmeti Geri Geldi
Memur-Sen’in toplu sözleşme kazanımı olan Servis Hizmetine yönelik kısıtlama Cumhurbaşkanlığı Hukuk ...
Genel Başkan Tonbul, DSİ Genel Müdürü Balta ile Görüştü
Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mehmet Akif Balta'yı ...
Tonbul, Senegal Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu'nun (CSA) 4. Olağan Kongresine Katıldı
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, beraberindeki ...
Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi
Memur-Sen Genişletişmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı Ankara Kızılcahamam’da gerçekleştirildi. Memur-S...
Biz Kamu Emekçisinin Hakkını Arayan ve Savunan Tarafız
Memur-Sen ve Enerji Bir-Sen’in sendikal faaliyetleri ve kamunun sendikal gündemi üzerine katıldığı c...
Mahinur Özdemir Göktaş’tan Memur-Sen’e Ziyaret
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Memur-Sen Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Ziy...
Memur-Sen’den Bakan Mehmet Şimşek’e Ziyaret
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul Hazine ve Maliye Ba...