TONBUL: Meclis, Uyarlama Maddeleri ile Değil, Onarma Maddeler ile Meşgul Olmalı
Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) devam eden Plan Bütçe Komisyonu görüşmelerindeki torba kanun teklif maddeleri arasında kamu çalışanlarının çözülmesini beklediği konular ve gündem başlıklarına ilişkin maddelerin yer almaması kamu çalışanları tarafında tepkiyle karşılandı.
Çözüm Bekleyen Konular Göz Ardı Ediliyor
“Kamu görevlilerimiz, TBMM’nin, sosyal taraflara danışmadan, toplumsal maliyet üretecek uyarlama Kanun Teklifleriyle değil, çalışma hayatında karşılaştıkları mağduriyetlere çözüm üretecek tekliflerle meşgul olmasını bekliyor” diyen Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Tonbul “Kamu görevlilerimizin asıl talebi olan 1. Dereceye inen herkesin 3600 ek göstergeden yararlandırılması, zorunlu emekliliğin kaldırılması, Mühendislik Meslek Kanunu’nun bir an önce çıkarılması, deprem bölgesindeki kamu görevlilerine ilave sosyal ve ekonomik haklar sağlanması, kamu görevlilerine yapılan 8.077TL ilave ödemenin emekli aylıklarına da yansıtılması gibi hususlarda TBMM’nin torba yasaya eklenecek maddelerle çözüm üretmesi bekleniyor, ancak görüşülen maddeler arasında bu başlıkların her almaması kamuda maalesef hayal kırıklığı yarattı” şeklinde konuştu.
Meclis'e Çağrımızdır: Çalışma Hayatındaki Mağduriyetlere Çözüm Üretilmeli
Tonbul “Özellikle yılsonuna yaklaşırken kamu görevlileri; gelirlerini artıracak, giderlerini azaltacak hatta emekli aylıklarını yükseltecek düzenlemelerin Meclise gelmesini umut ediyor(du). Fakat Kanun Teklifi, tümüyle bu beklentilerin göz ardı edildiği, kamu görevlilerinin çözüm bekleyen konularının yok sayıldığı bir gündemi içeriyor” dedi ve ekledi “İçerisinde vergi, harç, yapılandırma gibi çeşitli düzenlemeleri barındıran “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye devam ediyor”
Kanun teklifinde, sözleşmeli personelin sigortalılık statüsü, üst düzey yöneticilerin atanacakları kadro ve pozisyonlar, yeni idari uzman kadrosunun tahsisine ilişkin özgü düzenlemeler gibi kamu personelini ilgilendiren konulara değinildiğini ifade eden Tonbul, kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük hakları artırılmazken, hali hazırda zaten yüksek maaş alanların Huzur Hakkının ödenmesinde %300 artış sağlayan düzenlemelerin yer almasına dikkat çekti.
“Deprem bölgesinin inşası ve ihyası, bölgedeki kamu görevlilerimizin sorunları, 1. Dereceye 3600 Ek Gösterge’nin hayata geçirilmesi gibi yoğun beklentilerin olduğu günümüzde; mali haklarda artış ya da azalış sağlayıp sağlamayacağı belirtilmeyen sözleşmeli personelin sigortalılık statüsüne ilişkin değişikliklerin yapılmasının gerekliliği ve zaruriyeti tartışmalıdır” diyen Tonbul, 2008 sonrası göreve başlayan kadrolu kamu görevlilerinin tüm gelirlerinin prime esas alınmamasının emekli aylıkları üzerinde mağduriyet yarattığını vurguladı.
Sözleşmeli personelin bazılarının 5510 sayılı Kanun’un 4/c maddesi kapsamında ve emsal kadrolu kamu görevlisinin emekli keseğine tabii olarak, bazılarının ise işçi gibi 5510 sayılı Kanun’un 4/a maddesine tabi olarak sözleşme ücreti üzerinden emekli keseneğine tabi tutulduğunu söyleyen Tonbul, “Bu düzenleme, kimi kurum ve kuruluşlarda hizmet süresine bağlı olarak 4. derecenin üzerine yükselmesi halinde emsal kamu görevlilerinin elde ettiği haklardan yararlanamamasına da ayrıca neden oluyor” dedi.
Tonbul açıklaması şu sözlerle sürdürdü “Kanun Teklifiyle kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan yöneticilerin görevden alınmaları veya görev sürelerinin sona ermesi halinde atıl bir idari uzman kadrosu ihdas edilerek görevlendirilmeleri, bugüne kadar elde etmiş olduğu bilgi, birikim ve müktesebatlarını kullan(a)mamalarına ve bilakis mali, sosyal ve özlük haklarında önemli oranda düşüşe neden olacaktır.
Halbuki önemli görevleri icra etmiş ve bu görevlerde en az 3 yıl süre ile çalışmış yöneticilerin, kamu hizmetini daha verimli hale getirebilecek, bilgi ve birikimlerini mevcut kadroda da kullanabilecek unvanlara atamasının yapılması gerekmektedir. Örneğin, kariyer uzmanlıklardan iç denetçilik kadrolarına atanmaları halinde hem kurumun iş ve işlemlerinin düzenlenmesine ve geliştirilmesine katkı sunacak hem de tecrübe/birikimlerini aktarabileceklerdir.
Tüm bu hususlara ilave olarak, heyet, komisyon, denetim, yönetim kurulu ve benzeri kurullara üye yöneticilere ödenen Huzur Hakkı uygulaması, ilave bir gelir sağlamasına rağmen bu gelirler yalnızca damga vergisine tabii tutulmuş ve gelir vergisinden muaf sayılmıştır. Hatta bu kurul üyelerine en düşük devlet memuru maaşı olan 22 Bin ₺’nin yaklaşık %30 üzerinde 28 Bin₺ Huzur Hakkı verilmesine karşılık bu tutardan gelir vergisi kesilmesi öngörülmemiştir. Devletimize bütçe denkleştirmeleri için gelir gerekirken ve kamu görevlilerimizin önemli bir kısmı %27’lik dilime girerek vergi öderken huzur hakkı uygulamasından gelir vergisi kesilmemesi önemli tartışmalara kapı aralamaktadır.”
Memur-Sen Olarak Beklentimiz: Çözüm Odaklı, Ortak Akla Dayalı Çalışma
Memur-Sen olarak beklentilerinin, kamu görevlilerinin kalıplaşmış sorunlarını çözümsüzlük sürecine sevk etmeyerek; amacına ulaşır şekilde çalışma yapılması olduğunu belirten Tonbul, 3600 ek gösterge, mühendislerin durumu, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin mali ve sosyal haklarında iyileştirme yapacak teklif ve kararların alınmasının zorunluluk haline geldiğinin altını çizdi.