“EVET” ile Ülkene Sahip Çık

Cemil ŞENTÜRK

“Ülkemizin Geleceğine Sahip Çıkmak” kavramını, tüm toplumun merkezine alması gereken bir dönemde; Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ilgili, anayasa değişiklik paketini içeren referandum, ülkemizin gündemine oturmuştur. Komşu ülkelerdeki siyasal iktidarların çöküşü ve iç karışıklıkları sınırlarımız içine taşımak isteyenlere karşı, bu durum etkilenmeden güçlü bir duruş sergileyen ülkemiz; bu tür teşebbüslerle başarılı olamayan zavallı güruhların desteğini alan, içerdeki hainlerin, birçok girişimine de maruz kalmıştır.

Öyle ki; Bu bir kısım hain, istismarcı zevatın ve terör örgütlerinin tüm girişimlerine karşı milleti ile el ele veren devletimiz bu zavallıları yeksana uğratmayı başarmıştır.

Tam da böyle bir ortamda, ortak akıl ile hainlere, terör örgütlerine ve dış mihraklara karşı, devlet yönetiminin elini güçlendirip, bürokratik engelleri ortadan kaldırarak, yönetim organlarının hızlı hareketinin sağlanması amacıyla gündeme alınan anayasa değişikliği, belki de ülkemiz üzerinde düşünülen ihanet planlarını hayata geçirilemeden sonlandıracaktır.

Referandum hakkında birçok görüşün konuşulması, tartışılması ve ortak bazı fikirlerin toplumun her kesimi ile paylaşılması demokratik bir ülke için hiçte yadırganacak bir durum değildir. Her demokratik ülkede olduğu gibi, bizim ülkemizde de birçok siyasi düşünce, görüş ve birbirine saygı duyan farklı bakış açıları mevcuttur. Bu farklı görüşler, anayasa maddeleri ile ilgili değişik kanıtları ortaya çıkarmış, meclis içindeki birden fazla grubun ortak kararı ile değişiklik maddelerini olgunlaştırmış ve son şeklini almıştır.

Emperyalist İngilizlerin ortaya koymuş olduğu ve kendi sömürü politikaları çerçevesinde hazırlanmış, kendi siyasi anlayışları dışında hiçbir ülkenin siyasal sistemine uymayan parlamenter sistemin ülkemizin bedenine uymadığı, “köklü devlet geleneğine sahip olan bir milletin, kendine has bir sistemi nasıl oluşturamadığı” düşüncesi ile birçok devlet adamımız tarafından dillendirilmiş ancak hayata geçirilememiştir.

**Yeni sistem için öngörülen maddelere akılcı bir yaklaşımla göz atacak olursak, karşıt görüşlerin çürümesi gecikmeyecektir.

Öncelikle; Ülkemizdeki son dönemlerde yaşanan DEAŞ-PKK terör eylemleri, hain FETÖ-PDY darbe girişimi, dış mihrakların belirli kesimleri kışkırtması ve ekonomi üzerindeki spekülasyonların, hiç gerçekleşmemiş gibi göz ardı edilmeye çalışılması akıllara ziyan bir söylem ve tavırdır.

 

Ø  Ülke bölünecek korkularına karşı üniter bir Cumhurbaşkanlığı Sitemi’nin benimsendiği,

Ø  1923 yılında Cumhuriyet olarak belirlenen rejimin korunarak, sadece hükümet modelinin değiştirildiği,

Ø  Cumhurbaşkanının şu anki sistemde vatana ihanet dışında yargılanamazken millete karşı hesap verebilir bir hale getirildiği, gerçekleri göz ardı edilmemeli ve milletimize açık ve net bir şekilde anlatılmalıdır.

*** “EVET” sonucuyla; Milletin hükümetini doğrudan seçmesi, istikrarı koruyacak biçimde devlet yönetiminin koalisyonlardan arındırılması, Askeri mahkemelerin kaldırılarak uluslararası normların yakalanması, bağımsızlığının yanında tarafsızlığının da vurgulandığı bir yargı sisteminin demokrasimizde yerini alması ve milletin daha fazla meclis sıralarında temsiliyetinin artışının da ne kadar olumlu bir karar olduğu net bir şekilde anlaşılacaktır.

Unutulmamalıdır ki; Cumhurbaşkanlığı hükümet modelini öngören anayasa değişiklik paketinin Referandumda “EVET” ile sonuçlanması, Türkiye Cumhuriyeti’nin, kuruluş devrini tamamlayarak, çöküşü olmayan bir yükseliş dönemine geçmesi için büyük bir adım olacaktır.

Milletimizin vereceği her türlü kararın demokratik bir olgunluk içinde karşılanması ve “EVET” ile sonuçlanacak bir kararın ülkemizi şahlandırması dileğiyle...

 

Benzer İçerikler

Yeni Anayasa, Türk Tipi Başkanlık Sistemi ve Kamu Çalışan Hakları
***27 Mayıs 1960 yılından günümüze kadar darbe anayasaları ile yönetilen ülkemizde, yeni bir çağın b...