“Dünya İnsan Hakları Günü” Var, Dünyada İnsan Hakları Yok!

10 Aralık 2023 Pazar 13:00:00

Beyanname’nin birinci maddesinde “Bütün insanlar hür; haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar.” demektedir. Üçüncü maddesinde “Herkesin yaşam hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı vardır.” denirken ikinci maddesinde herkesin bu haklara ırk, renk, cinsiyet, dil, din, ulusal ya da toplumsal köken, gibi ayrımlar gözetilmeksizin sahip olduğu ifade edilmektedir.

O günden bugüne teorik olarak insan hakları fikri gelişmiş ve genişlemiş olsa da pratikte dünya insan hakları bakımından daha iyi bir yere dönüşmedi. Bu ilkelerin hiçbiri bugüne kadar ne Arakan’da, ne Doğu Türkistan’da, ne Irak’ta, Afganistan’da, Bosna’da ne de dünyanın diğer yerlerinde zulümleri bitirmeye yarayabildi.

Beyannamenin kabul edildiği 1948’de Filistin’in işgal edilmesiyle kurulan korsan İsrail, 75 yıldır Beyanname’nin bütün ilkelerini ihlal ediyor. İnsan hakları fikrinin teorik olarak olgunlaştığı, farklı kuşak haklarının geliştirildiği bir zeminde 2 aydır Gazze yüzyılın en vahşi saldırılarını yaşıyor. Gazze’deki vahşet ve katliamlar ABD, AB ve İngiltere destekli bir soykırım halini çoktan aldı. 7 bini aşkın çocuk, 5 binin üzerinde kadın olmak üzere iki ayda 17 binin üzerinde Filistinli katledildi. Binlerce insan enkaz altında. İsrail güçlerinin, gözaltına aldığı 15 yaş üstü binlerce çocuk ve yetişkin erkeğin akıbetleri de bilinmiyor.

Gazze’de yaşanan insanlık suçları sadece bombalarla işlenmiyor. Şehre elektrik, su, akaryakıt, gıda, ilaç girişi engelleniyor. Savaşta dokunulmazlığı olan sivil konutlar, okullar, hastaneler, ambulanslar, üniversiteler hatta BM’nin kontrolündeki binalar ve bu binalara sığınmış masum siviller bombalanıyor. Bunların tamamı savaş suçu, insanlık suçu. Gazze’deki soykırım başta BM ve uluslararası toplum olmak üzere dünyanın gözleri önünde yaşanıyor ve evet, bugün Dünya İnsan Hakları Günü! Ama insan hakları yok. Maalesef bugün Gazze’de İsmet Özel’in “İnsan hakları Yahudi haklarıdır. Bunun literatürde de yeri vardır. Yani, bir Yahudi’nin dünyanın her yerinde rahat yaşaması için gerekli şartlara insan hakları deriz.” sözlerini doğrulayan bir tablo yaşanıyor. Üstelik bu soykırım tablosu BM Güvenlik Kurulunun veto ayrıcalığına sahip olan ABD, Fransa, İngiltere’nin açık desteği ile yapılıyor. İsrail, Güvenlik Konseyi’nin 24 farklı kararını hiçe sayarken de bu ülkelerin desteğine ve sömürü düzeninden kalma BM’nin 5’li yapısına güveniyor. 

Evet, bugün Dünya İnsan Hakları Günü. Bırakın güvenlik, barınma, eğitim, seyahat, sağlık ve daha birçok temel hakları korumayı BM’nin insan hakları hiyerarşisinin en başında gelen yaşam hakkını bile temin edemediği bir zaman ve zeminde kelimenin tam anlamıyla ironik bir gün. Gasıpların, katillerin, sömürgecilerin kuralları belirlediği bir dünyada insan hakları nasıl mümkün olabilir?

Biliyoruz ki bir milyar insanın aç ve susuz bırakıldığı, emeğin sömürüldüğü, birkaç zengin ailenin dünyanın servetinin yarısından fazlasını elinde tuttuğu, dahası gözümüzün önünde yüzyılın soykırımının yaşandığı bir zeminde bu sistemi besleyen anlayış ve ideolojilerin dünyamıza vereceği anlamlı hiçbir şey yoktur. Adaletsizliğin küresel sistemin temelini oluşturduğu bir düzenden insan haklarına saygıyı beklemenin anlamsızdır. Mevcut zihniyet ve yapısıyla bu düzen ne adil bir dünya inşa edebilir ne insanın haysiyetini, onurunu yükselterek hakkı ve hukuku temin edebilir. Memur-Sen olarak her şeye rağmen adil bir dünyaya dair umudumuzu koruyor, insan haklarını medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz değerlerimizle kavrıyor ve savunuyoruz. “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu / Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer’den onu” anlayışıyla sadece tek bir insanın haksızlığa uğramasını dahi bir düzeltilmesi gereken bir adalet sorunu olarak görüyor, adaleti sağlamak için çalışmayı sorumluluk addediyoruz. Dünyada insan hakları ancak “Bir insanı kasten öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir”, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir”, “Emekçinin alın teri kurumadan hakkı verilmelidir” gibi ahlaki ilkelerin küreselleşmesiyle sağlanabilir.

Memur-Sen olarak ideolojik ve çifte standartlı egemen insan hakları düzenini reddediyor, insanı ve haklarını esas alan, iyiliği yücelten kötülüğü meneden anlayışın esas alındığı adil bir dünya için çalışma irademizi yineliyoruz.

Benzer İçerikler

Örnek Teşkil Eden Hukuki Kazanım
Enerji Bir-Sen’in girişimleriyle, Türk Patent ve Marka Kurumu bünyesinde Sınai Mülkiyet Uzmanı olara...
Hukuki Mücadelemiz Sonuç Verdi
Eş Durumu tayin talebinin reddi İdare Mahkemesinden döndü
Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısı Gerçekleştirildi
“Yeni Bir Toplu Sözleşme Kanunu Artık Kaçınılmazdır”
Genel Başkan Yalçın 8. Dönem Toplu Sözleşme Sürecini Değerlendirdi “Enflasyonun Faturası Yine Memura ve Emekliye Kesilmiştir”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, uzlaşmazlıkla sonuçlanan 8. Dönem Toplu Sözleşme ve Hakem Kurulu...
Memur-Sen Hakem Kurulu’ndan Çekildi
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, uzlaşmazlıkla sonuçlanan 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin ardın...
KİMSE BİZDEN MEMURU MEÇHULE BIRAKAN YOLU SEÇMEMİZİ BEKLEMESİN
8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, genele ilişkin kısımda kamu işvereninin memuru ve emekliyi yok sayan...
HAKEM KURULU, İADE-İ İTİBAR FIRSATINI İYİ DEĞERLENDİRMELİDİR!
Memur-Sen olarak, bugüne kadar Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun “Kamu İşvereni Hakem Kurulu” olarak...
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na Başvurmadık!
“Gelirde adalet ücrette denge” ilkesiyle yürüttüğümüz; bozulan iş barışını inşa, memur ve emeklileri...
Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmet Kolu 8. Dönem Toplu Sözleşmesi İmzalandı
2026 ve 2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri Enerji, Sanayi ve Madencilik Hiz...
Yalçın: İnisiyatif Hükümettedir
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, mutabakatsızlıkla sonuçlanan 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci sonr...
TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ UZLAŞMAZLIKLA SONUÇLANDI
Kamu görevlilerinin ve emeklilerin refah seviyesini artırmak, geçmişteki kayıplarını telafi etmek, ü...
Kamu İşvereni’nden Üçüncü Teklif Geldi
Ali Yalçın: "Bu Rakamlara Çalışma Barışı Asla Sağlanamaz" Memur-Sen’in gerçekleştirdiği iş bırakma, ...
On Binler Anadolu Meydanı’nda Yeni Teklif İçin Haykırdı
Kamu İşvereni’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme dönemindeki düşük zam teklifine karşı Memur-Sen teşkilatı ...
Hacı Bayram Tonbul: Teklif Revize Edilmezse İş Bırakacağız
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Ulaştırma Memu...
Memur-Sen 81 İlde “Yetersiz Teklife Hayır” demek için sahaya çıktı
Memur-Sen teşkilatı Kamu İşvereni’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde verdiği yetersiz teklife 81 ...
“Memurun Emeğini Yok Sayan Teklifi Reddediyoruz”
Kamu İşvereni’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme’de 2026 için yüzde 10+6 ve 2027 yılı için yüzde 4+4 zam te...
Enerji Bir-Sen’in Teklifleri Toplu Sözleşme Masasında Müzakere Edildi
Enerji Bir-Sen’in, Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmet Kolu çalışanları adına 8. Dönem Toplu Sözleşm...
8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri Başladı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşm...
Yetkili Sendika Enerji Bir-Sen Teklifleri
Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmet Koluna ilişkin 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözle...
Memur-Sen 8. Dönem Toplu Sözleşme Tekliflerini Açıkladı
Memur-Sen, Kamu görevlilerinin ve emeklilerinin 2026-2027 yıllarında alacakları zam oranlarının ve e...