
Senegal Heyetinden Türkiye’ye Sendikal İş Birliği Ziyareti
Enerji Alanında Saha Ziyaretleri ve İş Birliği Görüşmeleri
Senegal Enerji İşçileri Tek ve Demokratik Sendikası (SUDETEN) Genel Sekreteri Al Hassane BA’nın başkanlığındaki heyet, Enerji-Bir-Sen ile gerçekleştirdiği görüşmelerde Türkiye’nin enerji politikalarının merkezinde yer alan kamu-özel iş birliği modelleri, hidroelektrik ve termik üretim süreçleri ile sendikal katılımın sektörel politikalar üzerindeki etkilerini ele aldı.
Heyetin Sarıyar Barajı ve Çayırhan Termik Santrali’ne düzenlediği saha ziyaretleri, enerji üretiminin teknik boyutlarının yanı sıra enerji emekçilerinin çalışma koşullarının gözlemlenmesi açısından kritik öneme sahipti. Senegal heyeti, özellikle Türkiye’de enerji alanındaki örgütlenmenin genişliği ve müzakere gücünün kurumsallaşması konusunda detaylı bilgi aldı.
Su Sektöründe Protokolün Ardından Yeniden Buluşma
Senegal Su İşçileri Özerk Sendikası Genel Başkanı Oumar Ba, daha önce iş birliği protokolü imzaladığı Hizmet-İş Sendikası ile yeniden bir araya geldi. Görüşmede Türkiye’deki içme suyu altyapısı, belediye hizmetleri ve çalışan haklarına ilişkin kapsamlı bilgi alışverişi yapıldı.
Tarım Alanında İkili Anlaşma ve Karşılaştırmalı Gözlemler
Senegal Teknikerler Demokratik Sendikası Genel Başkanı Abdou Karim CISSE, Toç Bir-Sen ile gerçekleştirdiği görüşmede tarım sektöründeki sendikal yapılanma, çalışan hakları ve tarımsal teknoloji kullanımı üzerine bilgi aldı. Tarımsal üretim alanlarının karşılaştırıldığı temasların sonunda, Toç Bir-Sen ile ikili anlaşma protokolü imzalandı.
Çimento ve Maden Sektörlerinde Sendikal Deneyim Aktarımı
Senegal Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Abdoulaye Ndoye başkanlığındaki heyet, Çimse-İş Sendikası’nı ziyaret ederek çimento sektörüne yönelik saha örgütlenmesi, üretim politikaları ve Türkiye’nin ithalat stratejileri hakkında bilgi edindi. Görüşmede Senegal’deki üretim yapısı ve çalışanların durumu da paylaşıldı.
Madencilik alanında yapılan görüşmeler, sektörün yüksek risk barındıran doğası nedeniyle sendikal örgütlenmenin önemini bir kez daha ortaya koydu. Özellikle Türkiye’de yaşanan geçmiş tecrübeler ışığında sendikaların iş sağlığı ve güvenliği politikalarına etkisi vurgulandı. Senegal heyeti, işçi temsilinin karar alma süreçlerine katılım oranı ve sendikaların sektörel dönüşüme etkisi konularında Türkiye modeli üzerinde değerlendirmelerde bulundu.
Şeker Üretiminde Ülkesel Farklılıklar Ele Alındı
Senegal Şeker Fabrikası İşçileri Sendikası Genel Başkanı Moussa Ba ve heyeti, Şeker-İş Sendikası ile gerçekleştirdikleri görüşmede, Türkiye’nin şeker pancarı temelli üretim yapısının, Senegal’in şeker kamışına dayalı sisteminden farklılıklarını ele aldı. Heyet, Etimesgut Şeker Fabrikası’nı da ziyaret ederek üretim süreçlerini yerinde inceledi.
Toplu Sözleşme Süreçlerine Yoğun İlgi
Heyet, Memur-Sen yetkililerinden Türkiye’deki toplu sözleşme süreçleri, müzakere yöntemleri ve örgütlenme modelleri hakkında kapsamlı bilgi aldı. Karşılıklı sunumların yapıldığı toplantılarda, Senegal’deki toplu sözleşme uygulamaları ile Türkiye’nin yaklaşımı arasındaki farklar değerlendirildi.
Çevre ve Şehircilik Alanında Temaslar
Senegal Çevre, Sürdürülebilir Kalkınma ve Ekolojik Geçiş Departmanı Başkanı Mbissin Diagne, Bayındır Memur-Sen, Ulaştırma Memur-Sen ve Bem-Bir-Sen ile yaptığı görüşmelerde şehircilik hizmetlerinde sendikal yapılar, kamu çalışanlarının süreçteki rolü ve çevre politikaları üzerine bilgi aldı. Ziyaretin sonunda heyet, Enerji Bir-Sen Genel Sekreteri ile tekrar görüşerek enerji üretimine dair detaylı sorular yöneltti.
Genel çerçevede bakıldığında, enerji ve sanayi temelli bu ziyaretler, Türkiye’nin örgütlü iş gücüne dayalı üretim modeli ile Senegal’in sendikal yapılarını karşılaştırmalı olarak değerlendirme fırsatı sundu. Türkiye sendikalarının sektörel uzmanlıkları, toplu sözleşme süreçlerindeki stratejik yaklaşımları ve iş kolu bazlı profesyonelleşmeleri, Senegal heyeti tarafından dikkat çekici bulundu.
Ziyaret, sadece teknik bilgi aktarımı değil, aynı zamanda uluslararası sendikal dayanışmanın gelişmesi, sektörel sendikal diplomasi ve ortak eylem alanlarının tanımlanması açısından da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.